Kılavuz Kimin Es?
Hayat bazen öyle bir noktaya gelir ki, kaybolduğunda kendini bir yol haritası gibi hissetmeye başlarsın. “Kılavuz kimin es?” sorusu da aslında tam olarak bu anı anlatıyor. Bizim gibi kaybolmaya meyilli insanlar için, bazen gerçek kılavuzun kim olduğunu bulmak gerçekten zor. Ama merak etmeyin, bu yazıda o kılavuzu kim olduğunu çözüyorum. Tabii, biraz eğlenceli bir şekilde!
Kılavuzsuz Bir Gün
Bir gün bir arkadaşım “Haydi, bir yerlere gidelim!” dedi. Ben de hemen cevap verdim, “Hadi gidelim, ama önce bir kılavuz bulmamız gerek.” Bu cümleyi söylerken, gerçekten “kılavuz” kelimesinin ne kadar komik bir şey olduğunu fark ettim. Tamam, belki seyahat etmiyorum, belki çok büyük bir keşif yapmak üzere değilim, ama kaybolmaya fazlasıyla meyilliyim. Bir kahve dükkanında kaybolmak bile benim için bir macera.
Her neyse, yola çıktık. En başta GPS açtık, ama sonra GPS’le kaybolmaya başlamadık mı? Evet, İstanbul’da bir sokağa girdiğimizde, yolun nereye çıktığını bile anlamadık. GPS: “Hedefe varmak için sağa dönün.” Ben: “Ama sağda yalnızca bir kafe var.” GPS: “Dönün!” Ben: “Haa, demek istediğin bu… Peki o zaman, dönüyoruz!” İşte böyle, teknoloji bizim kılavuzumuz oldu ama sonuçta kaybolduk. O yüzden, “Kılavuz kimin es?” sorusu gerçekten önemli! Kimi zaman kılavuz olabilen teknoloji, bazen de başımıza dert açabiliyor.
Kılavuzum, Kitaplarım!
Bir süre sonra, kaybolmaktan yorulup evde kalmaya karar verdim. Ama bu sefer kaybolmamayı başarmıştım, çünkü evde kılavuzum vardı: Kitaplarım. Evet, belki de hayatımda en fazla kaybolduğum yerler, kitapların arasında gizlenmiş karanlık köşelerdir. Bir romanı okumaya başladığınızda, öyle bir dünyaya dalıyorsunuz ki, ne zaman çıkacağınızı bilmek imkansız! Ama işte tam da burada devreye giriyor o klasik soru: “Kılavuz kimin es?”
Her kitap, aslında bana bir tür kılavuzluk ediyor. Yine de kaybolduğumda, iç sesim devreye giriyor: “Abi, bu ne ki? Bir haftadır aynı kitabın sayfalarını çevirip duruyorsun. Her şeyin yolunda olduğunu düşündüğün an, sonunda yanlış yerdesin.” Ve işte bu iç sesin sorusu: “Kılavuz kimin es?” Hâlâ çok karmaşık bir hayatta olabilirsin, ama kitapların seni yanlış yönlendirmediği sürece kaybolmamayı başarırsın.
Kılavuzum, Arkadaşlarım mı?
İzmir’deyiz, bir akşam dostlarla buluştuk. Kimse kafeye gitmeye karar veremedi, bir kılavuz bulmamız gerekti. Bu defa yolumuza, biri kılavuzluk yapacak gibi bir hava vardı. Ama tabii ki, bulduğumuz kılavuzlar birbirinden çok farklıydı. Biri şöyle dedi: “Hadi şu sokağa girelim, burada harika bir kafe var.” Diğer arkadaşım: “Yok ya, orası hiç güzel değil, başka bir yere gidelim.” Bir diğeri de, her zamanki gibi, kendini kaybedip kaybolmak üzereydi: “Valla ben zaten evde takılsam daha mutlu olurum.”
Ben ise araya girip, “Kılavuz kimin es?” diye sordum. Yani, gerçekten birine güvenip gitsek mi? Yoksa tüm günü kaybolmuş gibi mi geçireceğiz?
Bunlar birer gerçek örnek, ancak şunu fark ettim: Kılavuzluk aslında kiminle olduğuna ve ne hissettiğine bağlı! Sonunda, iç sesimle anlaşarak, “Bunlar benden başka kılavuzluk beklemesin!” diye karar verdim. Kaybolsam da, eğlenerek kaybolmayı tercih ederim.
Kılavuz Olmadan Hayatta Kalmak
Kılavuz kimin es sorusunun son cevabı, bazen içimizde olduğunu kabullenmek olabilir. Hayatta, her şeyin yolunda gitmesi için bazen kılavuz olmaya gerek yok. Kendi iç güdülerimiz, bazen yolumuzu bulmamıza yardımcı olur. Ama bununla birlikte, kılavuzumuz da değişir. Dün birileri kılavuz olur, bugün başka biri… Ve bazen bu kılavuzlar kaybolur, çünkü kılavuz da insan gibi değişebilir.
Bir akşam arkadaşımın sorduğu soruyu unutamıyorum: “Kılavuz kimin es?” Tam olarak o anda, cevabı bulduğumu fark ettim. Kılavuz, aslında kiminle yol aldığındır. Yani, en iyi kılavuz, bizim yanımızda olanlardır. Ama tabii, bazen onların da kaybolacağına hazırlıklı olmalıyız!
Sonuç: Kaybolmakta Ne Var?
Hepimiz bir şekilde kayboluruz. Hayat bazen o kadar hızlı akıyor ki, yönümüzü kaybedebiliriz. Ama kaybolmakta ne var? Kılavuz kimin es sorusunu sormak, hayattaki yanlış yollara düşsek bile bize komik ve keyifli anlar yaşatabilir. Kılavuzumuz, bazen teknoloji olabilir, bazen kitaplar, bazen de sevdiklerimiz… Hatta bazen iç sesimiz bile bizim kılavuzumuzdur. Sonuçta, kılavuzsuz kaybolmak da eğlenceli bir deneyim olabilir. Biraz daha kaybolduğumda belki bir gün bulurum, kim bilir?
Bir sonraki kaybolduğumda, yine kendime “Kılavuz kimin es?” sorusunu sorarım. Bu soru, her zaman hayatı daha renkli kılacak.